23 Şubat 2016 Salı

Osman Evcan'ın Açlık Grevi ile ilgili Mektubu

Devletin en korkunç yüzü hapishanelerin ağırlaşan koşulları altında direnişine devam eden Osman Evcan’dan açlık grevine başlamasının nedenleri ve açlık grevinin talepleri ile ilgili bir mektup aldık:

Merhabalar,

Sağlıklı, güzel, özgürce yaşamlar diliyorum, sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

Bilindiği üzere 05 Şubat 2016 tarihinde Kocaeli 1 No’lu F-tipi Cezaevi’nden sürgün sevkim yapıldı. Gitmek istemediğim halde bu cezaevine zor kullanılarak götürüldüm.

Kocaeli 1 Nolu F –tipi Cezaevi’nde açlık grevi eylemiyle kazanmış olduğumuz VEGAN BESLENME HAKKIMIZ, sürgün sevk yapıldığım Silivri 6 Nolu L-tipi Cezaevi’nde tümüyle gasp edildi, yok edildi. Zaten sürgün sevkinden amaçlanan şey de hak ihlalinin sürgün edildiğim Silivri 6 Nolu L-tipi Cezaevi’nde uygulamaya sokulmasıydı. Uygulanması düşünülen tasarı bu cezaevinde hayata geçirildi.

Bu cezaevine geldiğim günden itibaren yaşanan hak ihlalleriyle karşılaşmış oldum. İnsani olmayan bu uygulamaların ve hak ihlallerinin son bulması için Cezaevi Müdürlüğü’ne defalarca dilekçe yazmış oldum. Şu ana kadar bu dilekçelerime hiç yanıt verilmedi. Hak ihlalleri de son bulmadı ve devam etmektedir.

İnsani hak ihlallerinin son bulması için 15 gündür yaptığımız görüşmeler, diyaloglar, yazmış olduğumuz talep dilekçelerimiz sonuç vermemiştir. Hak ihlalleri hala devam ediyor. Uygulanan hak gasplarına, hak ihlallerine karşı çıkmak ve insani haklarımızın iadesi için bugünden itibaren (22 şubat 2016) süresiz açlık grevi eylemine başlamış bulunmaktayım. Hak ihlalleri son bulana kadar ve insani yaşamsal haklarımız iade edilene kadar açlık grevi eylemimi sürdürmüş olacağım.

Süresiz Açlık Grevi Eylemimin talepleri;

1. Kocaeli 1 No’lu F tipi cezaevi’nde açlık grevi eylemiyle kazanmış olduğumuz vegan beslenme hakkımız bu cezaevinde tümüyle yok edilmiştir. 
Oysa bu haklarımızın verilmesi Süresiz Açlık Grevi eylemiyle ve kamuoyunun destek ve dayanışma eylemleriyle kazanılmış meşru, yasal, hukuki, temel insani hak niteliğindedir.
Bu insani hakların oluşması eylemlilik süreci içerisinde ve Adalet Bakanlığı’nın kabulü ve oluruyla, karşılıklı yapılan diyaloglarla sağlanmıştır. Belli temel haklar konusunda anlaşmaya varılarak Vegan Beslenme Sorunumuz çözülmüştü.
Kazanılmış temel , insani Vegan Beslenme Hakkımız, sürgün sevk yapılarak yok edilmek isteniyor. Bu hak ihlali Kocaeli 1 No’lu F tipi Cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığı tarafından tasarlanıp sürgün sevk yapılarak amaçlanmıştır. Uygulama alanı ise Silivri 6 No’ lu L-tipi Cezaevi kurumudur.
Sürgün  sevkle tasarlanan, kazanılmış, meşru hukuki, insani VEGAN BESLENME HAKKIMIZIN ihlalinin son bulmasını istiyoruz.
Dolayısıyla da;
a-) Dışarıdan, Vegan Dükkan’dan ihtiyacımız olan vegan gıdaları ve ürünleri sipariş yapıp kargo ile tarafımıza gönderilme hakkımızın bu cezaevinde de insani, yasal, meşru bir hak olarak kabulü ve uygulanması sağlanmalıdır. 
b-) İç kantine vegan-vejetaryen tutsakların ihtiyaç duydukları vegan gıdalar, ürünler getirilmeli, satışa sunulmalıdır. 
Bu sorunla ilgili olarak vegan-vejetaryen tutsakların ihtiyacı olan vegan ürünleri bir liste
hazırlayarak Cezaevi Müdürlüğü’ne iletmiş olduk. İhtiyacımız olan bu vegan ürünlerin iç kantinde bulundurulması ve satışa sunulması yapılmalıdır.
c-) Cezaevi sebze-meyve kantininden vegan- vejeteryan tutsakların ihtiyacı olan çiğ sebzeleri(karnabahar, kara lahana, patates vb.) satın alabilme olanağı ve hakkı sağlanmalıdır. 
d-) Vegan-vejetaryen tutsaklara haftalık olarak ve topluca mevsimlik çiğ sebze iaşe bedeli kapsamında hakları olarak verilmelidir.
Mevsimlik çiğ sebzeler; brokoli, karnabahar, kara lahana, pırasa, patates, havuç, maydanoz, marul, dereotu vb.
Mevsimlik olmayan sera ürünü sebzeleri (domates,yeşil biber, salatalık,vb… ) ve konserve ürünü sebzeleri yemiyoruz, kabul etmiyoruz. 
e-) Yeterli düzeyde tahıl ürünü gıdalar, bakliyat ürünü gıdalar haşlanmış olarak yağsız, tuzsuz tarafımıza verilmelidir. 
f-) Vegan-vejetaryen tutsaklara yemeklerini yapabilmeleri için bulundukları odalara ELEKTRİK OCAĞI verilmelidir. 
2. 05.02.2016 tarihinde sürgün sevk yapılarak Silivri 6 No’ lu L-tipi Cezaevine götürüldüm. O tarihten itibaren havalandırması olmayan müşahede kısmında tutulmaktayım. Bu uygulama insani ve hukuki olmayan baskıcı, otoriter bir uygulamadır. Tutsakları sindirmeye, baskılandırmaya, yıldırmaya yönelik bu tür uygulamalara son verilmelidir. Havalandırma bahçesi olan yeni bir koğuş açılmalıdır. 
3. Hapishane giriş-çıkışlarında x-ray kapısından geçerken görevli memurlar tarafından ayakkabılarımız çıkarılıyor ve terlik giymeden geçiş yapmamız isteniyor. Bu uygulamaya son verilmelidir. X-ray kapısından terlikle geçiş uygulanmalıdır. 
4. Bulunduğumuz odaların içine tutsakları gözetmek, denetlemek, röntgenlemek için KAMERA yerleştirilmiştir. Kamera uygulaması siyasi tutsakların yaşamlarına yönelik bir saldırı girişimidir. Bu uygulamaya son verilmelidir. 
Bu uygulamaya karşı çıkıp KAMERAYI İŞLEVSİZLEŞTİRDİĞİNİZDE keyfi disiplin cezası soruşturması açılmaktadır. Şu an üç kez disiplin cezası soruşturması açılmıştır. Bu cezai yaptırımlar insani temel haklarımızın yok edilmesini amaçlamaya yöneliktir. Tutsaklara açılan bu tür disiplin soruşturmaları tümüyle iptal edilmelidir. 
5. İstediğimiz gazeteleri, dergileri dış kantinden satın alamıyoruz. İstemiş olduğumuz gazeteleri, dergileri sipariş edip dış kantin aracılığıyla satın alabilme olanağı ve hakkı sağlanmalıdır. 
6. Her odaya 10 adet kitap veriliyor. Beraberimizde getirmiş olduğumuz tüm kitap, dergi vb. dokümanlarımız sınırlama yapılmadan tarafımıza verilmelidir. 
7. Diğer cezaevlerinde, cezaevi idaresi tarafından odalara verilen duvar panosu, masa, sandalye, ahşap komodin vb. demirbaş eşyalar bu cezaevinde tutsaklara para ile satılmaktadır.  Bu keyfi uygulamaya son verilmelidir. 
8. Ailelerimize ve yakınlarımıza yazmış olduğumuz; faks, APS’li mektup, taahhütlü mektup, iadeli-taahhütlü mektup iletilerimizin postaneye yatırıldığında karşılığında verilen PTT dekontları Barkot Numaralarını içeren küpürleri tarafımıza verilmemektedir. Bu  uygulama keyfi,  hukuk dışı uygulamadır. Bu keyfi uygulamaya son verilmelidir. 
9-      Mevcut cezaevi kurumu televizyon merkezi yayın programında İMC TV ve YOL TV kanalları yoktur. İMC TV ve YOL TV kanallarının da cezaevi genel merkezi yayın programı içine dahil edilmesi istemimiz kabul edilmelidir. 
10-   Haftalık telefon hakkımızı kullanırken o gün ailemiz evde olmadığında ve telefona yanıt veremediğinde sonraki gün bu hakkımızı kullanma olanağı tanınmamaktadır. Dolayısıyla da hak ihlali yapılmaktadır. Bu uygulamaya son verilmelidir. Haftanın sonraki günlerinde ailelerimizi tekrardan arayıp telefon iletişimini yapabilmeliyiz.
Bu sorunlarımızı ilgili kurumlara iletip çözümü doğrultusunda girişimlerde bulunulursa sevinmiş olurum. Teşekkür ediyorum.

Sevgi ve saygılarımla
OSMAN EVCAN

6 NO’lu L Tipi Cezaevi B-9 üst kat müşahede kısmı Silivri-İstanbul

Kaynak: ABC İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder